Her bireyin temel hak ve özgürlüklerinin en başında gelen ve yine bireyin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez ve vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğu bilinciyle cinsel kimliğin de bu haklar kapsamına girdiğini ve birey üzerindeki tasarruf hakkı ve onun kullanılmasına izin verme hakkı olduğunu göz ardı etmemek gerekir. Kıbrıs’ın kuzeyinde mevcut yasal durumdan kaynaklanan([1]) ve homoseksüel kişilerin günlük hayatta maruz kaldığı haksızlık ve ayrımcılık, bütün öteki insanlar gibi haklarını koruyacak ve güvence altına alabilecek hiçbir yasal düzenlemenin olmaması bu kişiler üzerinde büyük bir endişe ve baskı unsurudur.
Son günlerde (Temmuz, 2007) yaşamış olduğumuz üzücü bir olay, bizlere çağ dışı kalmış bu yasanın acilen değiştirilmesinin ne kadar gerekli olduğunu bir kez daha hatırlatmaktadır. İki yetişkin kişinin kendi rızalarıyla gerçekleşen cinsel ilişkisinden kısa bir süre sonra taraflardan biri ötekine şantaj yoluyla tehditlerde bulundu. Şantaja uğrayan kişinin yasal haklarını aramak için polise başvurması ve yazılı ifadesinde olayı bütün gerçekliğiyle anlatması üzerine, mevcut yasal durumdan dolayı (Ceza Yasası’nın 171. maddesine göre) “doğaya aykırı cinsel ilişki” suçlamasıyla adi bir suçlu gibi ayrımcı bir tavırla elleri kelepçelenerek doktor kontrolüne gönderildi. Bu yapılan muayenede de kişinin onuru zedeleyici, aşağılayıcı bir biçimde kırıldı.
Yaşanan şantaj olayının yasalar önünde suç olması ve suçluların yargılanıp cezalandırılması gerekirken, yasal haklarını arayan kişinin de suçlanıp haksız yere yargılanması olayın ciddiyetini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Yukarıda söz edilen böylesi ve benzeri bir durumda Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan LGBT kişiler her vatandaş gibi yasal haklarını aramak yerine sessiz kalıp mağdur olmaya mecbur bırakılmaktadırlar.
Kıbrıs’ın kuzeyindeki mevcut ceza yasasının bazı maddelerinin, Avrupa’da ve dünyanın birçok ülkesinde uygulanan ve cinsel kimliğe karşı ayrımcılığı yasaklayan normlara ve yasalara aykırı olması üzerinde düşünülmesi ve bir an önce günümüz şartlarına uygun hale getirilerek gerekli değişikliklerin yapılması kaçınılmazdır.
Comments are closed