Röportajlar

‘Yanlış bedende doğdum’

‘Kadın’dı… ‘Erkek’ oldu… Hayatını ADRES Kıbrıs’a anlattı:

“Ben, kesinlikle yanlış bedende doğduğuma inanıyorum…”

 

Cinsiyet değiştirmek…

Yıllardır hayatın tam ortasında varlığını koruyan ancak yeni yeni kabullenilmeye başlanan olgu… 
Peki kimlerdir cinsiyet değiştirenler, ne yapar, neden insanlar kaçar onlardan?

Transeksüel ve eşcinselin farkı nedir?

Birçoğunun iddia ettiği gibi bu bir “hastalık” mıdır?

Çoğumuz eşcinselleri tanımıyoruz ve tanımadığımız bir şeyden korkuyoruz…

Bu sefer onlardan birine sorduk; “Kimsiniz? Ne iş yaparsınız? Cinsiyet değiştirmek ne demek? Beklentiniz nedir?” dedik.

Mağusa’da ikamet eden ve kadınlıktan erkekliğe geçen bir transeksüelle konuştuk…

Eren…

26 yaşında transseksüel erkek.

Eren, hayata “kadın” olarak gelmiş, ancak erkekliğe geçmiş…

“Kendimi hiçbir zaman kadın hissetmedim, hep kızlardan hoşlandım, erkeklerle ilişkim olmadı”  diye Eren’le hayatını konuştuk:

 

  • Sevgili Eren kendini nasıl tanımlıyorsun?
  • Yanlış vücutta doğmuş, kendini ‘normal’ olarak gören adamdan daha adam! Ben, kesinlikle yanlış bedende doğduğuma inanıyorum.

 

  • İlk ne zaman kadın bedeninde bir “erkek olduğunu” hissetmeye başladın?
  • 14-15 yaşlarında kızlarla çıkmaya başladım. Tabii, o dönemler tam olarak neyin ne olduğunu bilmiyorsun. Yanlış vücutta olduğumu 19 yaşında anladım ve bedensel olarak da hiç bir zaman kadın gibi giyinmedim. Hep pantolon vardı üzerimde, gömlek giymeye bayılırdım. 19 yaşımda artık saçlarımı kısacık kestim. Hatta babam ilk gün evden atmıştı beni sırf bu yüzden.

 

  • Peki, kimlerle ilişkiye girmeyi uygun görüyorsun? Erkeklerle cinsel ilişkin oluyor mu?
  • Hayır, kesinlikle erkeklerle ilişki kurmuyorum. Ben kendimi transseksüel olarak tanımlıyorum. Erkeğim ve heteroseksüel kadınlarla birlikte oluyorum. Hiç lezbiyen veya biseksüel kadın partnerim olmadı. Zaten beni kadın olarak kabul eden insanlarla birlikte olamazdım.

 

  • Peki hiç yanılıyor olabileceğini düşündün mü?
  • Kendimi çok denedim. Acaba benimki bir özenti mi? Geçici bir durum mu? diye. Hatta bir erkek arkadaşım bile olmuştu 17 yaşındayken. Ama kesinlikle cinsel birşey yaşamadım. Çünkü onunla çıktığımda da kız arkadaşım vardı. Kız arkadaşımın elini tutunca heyecanlanırdım, onunla erkek arkadaşımın yanına bile gitmek istemezdim. Baskıyla 7-8 ay çıkabildim.

 

  • Sevgili bulurken kendini sürekli açıklamak zorunda kalmak nasıl hissettiriyor? Sevgilin cinsiyet kimliğine nasıl yaklaşıyor?
  • Açıkcası bu konuda kendime özgüvenim tam. Hep kızlar benimle olmak istediklerini söylediler. Zaten kısa ilişkim olmadı. Hep, çevremden tanıştığım insanlarla birlikte oldum, yani durumu bilenlerle.

 

BABAM BENI REDDETTI

 

  • Ailenle aran nasıl?
  • Babam öğrendiği zaman beni evlatlıktan reddetti. Annem durumu zor da olsa kabul etti ve şimdi çok iyi bir ilişkimiz var. Annemi kız arkadaşımla tanıştırdım. Gelinim diyor kız arkadaşıma, kız arkadaşım da anneme kaynana falan diyor. Bunlar beni çok mutlu ediyor.

 

  • Sen, ailene ne zaman açıldın peki?
  • Ailemin bir evvelden bildiğini düşünüyordum ama ciddi olarak babama ve anneme 22 yaşında iken açıldım. Çünkü artık dayanamıyordum. Babam hala kabul etmiş değil, annem ise 1 yılı aşkın bir süredir kabul etti.

 

  • Peki ailenin sevgili konusunda nasıl bir yaklaşımı olmuştu?
  • Annem ve babam çok baskı yapıyordu; işte sen kızsın, regl oluyorsun gibi. Hatta erkek misin sapık mısın vb. gibi çirkin şeyler…

 

  • Cinsiyet geçişi/beden inşası operasyonu yaptın mı?
  • Hayır, henüz ameliyat ile bedenimi cinsiyet kimliğimle uyumlaştırmadım. Lefkoşa Barış ve Ruh Hastanesi’nde terapilere başladım. Henüz 2 kere gidebildim. Ameliyatları yapabilmem için de bir rapor olmam gerekiyor. Görünüşe göre de uzunca bir zaman devam etmem gerekecek.

 

  • Peki, hormon kullandın mı?
  • Evet, 5 adet hormon iğnesi kullandım.

 

  • İğnelerin sana ne gibi bir etkisi oldu? Bu etkiler seni mutlu etti mi?
  • Kullanmayalı bayağı bir süre oldu. Kullandığım dönemde sakallarım çıkmaya başlamıştı. Hatta sesim kalınlaşmıştı. Bu beni inanılmaz mutlu etmişti. Her gün aynaya bakmaya başlamıştım 5-6 kez, kendimi yakışıklı bulmaya bile başlamıştım. Şarkı söylemeye başladım uzun zamanlardan sonra. Sesim ince olduğu için şarkı bile söylemezdim.

 

  • Ameliyat olmadığını söylediğin için soruyorum; göğüslerinin varlığı seni rahatsız ediyor mu?
  • Ediyor, hem de o kadar fazla rahatsız ediyor ki! Şu an bir işte çalışıyorum garson olarak. İş sahiplerim durumumu biliyor fakat iş arkadaşlarım bilmiyor. Her gün sıcağın içinde göğüslerimi sarmaktan kalp krizi geçirecek gibi oluyorum. Banyo yaparken bile vücudumdan tiksiniyorum.

 

PENİSİM OLSUN İSTİYORUM

 

  • Göğüslerinin sarılı olması seni zorluyordur. Ama sen yine de iş yerinde kadın olarak algılanmamak için bu sıkıntıya katlanmaya devam mı ediyorsun?
  • Evet, kesinle doğru. Çünkü ben kadın değilim, sadece yanlış vücuttayım.

 

  • Konuşma içinde göğüslerini aldırtmak istediğini belirttin, peki phalloplasty (penis inşası) yapmayı düşünüyor musun?
  • Tabii ki. Yurt dışında yapmayı düşünüyorum. Burada zaten yok, Türkiye’de de çok pahalı.

 

  • Cinsiyet geçişi/beden inşası sürecinin keyfi işlediğini düşündüğün oldu mu? Süreç belli bir standarda göre mi işliyor yoksa doktor ve birey arasında mı geçiyor? Sürece başladığında sana verdikleri bir prosedür falan var mı?
  • Kesinlikle keyfi bir süreç. Belirgin bir prosedür yok. Doktor bile bana Kıbrıs’ta göğüs ameliyatı yapan var mı diye soruyor. Kısacası bilinçli değiller.

 

  • Peki bu bilinçsizlik rahatsızlık vermenin yanında aşağılayıcı oluyor mu?
  • Hayır, kesinlikle olmuyor. Tek sıkıntımız toplum. Belirli düzeydeki insanlar anlayışlı karşılıyor ama toplumun geneli maalesef dışlıyor.

 

  • Devletin cinsiyet geçişi/beden inşası sürecine bilinçsiz uzmanlar ataması dışında bir katkısı var mı? Özellikle ameliyat masraflarını karşılıyorlar mı?
  • Hayır, keşke olsa ama maalesef böyle bir yardımları yok.

 

  • Cinsiyet geçişi/beden inşası sürecinde ne gibi değişiklikler olmasını isterdin?
  • Daha hızlı olmasını isterdim örneğin. Yani 1.5 seneye bile razıyım ki yurt dışında bu süreç en çok 6 ay. Sürece başladığımızda en azından göğüs ameliyatını daha hızlı bir zamanda yapsalar daha iyi olur.

 

  • Eğitim durumun nedir?
  • Üniversite 3. sınıftan terk.

 

  • Üniversiteyi terk etmende cinsiyet kimliğinin etkisi var mı?
  • Evet, bakışlar beni çok rahatsız ediyordu. Hep öteki durumundaydım. Cinsiyet kimliğim dolayısı ile terk etmek zorunda kaldım. Beni bir kadın gibi görmeleri ve öyle hitap etmelerine dayanamadım.

 

  • Ötekileştirme kimler tarafından yapılıyordu; eğitimciler mi öğrenciler mi?
  • Daha çok öğrenci arkadaşlarım tarafından yapılıyordu.

 

  • İş bulma sürecinde hiç yardım aldın mı?
  • İlk olarak Mağusa Sosyal Hizmetler Dairesi’ne gittim ve durumumu anlattım. Beni Çalışma Dairesi’ne yönlendirdiler. Sağolsunlar onlar o kadar yardımcı oldular ki iş bulmam için, bizzat kendileri ilk önce iş sahiplerine durumumu anlattılar. Açıkçası devlet dairesinde bu tutum beni çok mutlu etti. Halbuki yapmaları gerekeni yaptılar, olması gereken bu.

 

  • İş sahibinin cinsiyet kimliğini bildiğini söyledin. Peki, cinsiyet geçişi/beden inşası operasyonlarını tamamlamadığın için kimlik kartın da değişmedi. İş sahibinin ilk tepkisi ne oldu konuyu öğrendikleri zaman?
  • Doğrudur, kimlik kartım henüz değişmedi. İş sahibim çok anlayışla karşıladı ve bu beni inanılmaz mutlu etti. Bana, kendilerini sadece benim ismimin ilgilendirdiğini benim özel hayatımın kimseyi ilgilendirmediğini söylediler. Bu, örneğin bana maaş olarak verecekleri atıyorum 10 bin TL’den bile daha mutluluk vericiydi. Daha önceki iş görüşmelerinden hep ağlayarak ayrıldım.

 

İNSANLAR BİZİ ‘SAPIK’ OLARAK GÖRÜYOR

 

  • İş yerindeki çalışma arkadaşlarının cinsiyet kimliğini bilmediğini belirttin. Şu an nasıl ilişkiniz? Sence bilmeleri durumunda ilişkinizin yönü değişir mi?
  • İlişkimizin etkileneceğini düşünüyorum. Daha önce 5 günlük bir çalışma deneyimim oldu yine garson olarak. Fakat o işyeri Mağusa’daydı. Kıbrıs’ın genel durumu, bilirsiniz herkes birbirini bilir. Beni daha önceden tanıyan biri, öyle tahmin ediyorum, garson arkadaşıma benimle ilgili birşeyler söylemiş. Bana “bacım” diye seslenmeye başladı iş arkadaşım. Ben de kavga edip ağlaya ağlaya o işyerinden çıktım. Kesinlikle ilişkilerimizin yönü değişiyor. Çünkü insanlar bizi ‘sapık’ olarak görüyor. Çoğu zaman, ki durumumu samimiyetimle anlattığım zaman bile, “nasıl yani sen kız mısın erkek mi? Ben anlamadım!” gibi tepkilerle karşılaşıyoruz. Şu an beni kendi istediğim kimliğimle görüyorlar, o nedenle kesinlikle kimseye bir şey söylemek istemiyorum.

 

  • Sosyal çevrende ilişkilerin nasıl? Erkek arkadaşların seni sosyal bağları içine kabul ediyorlar mı?
  • Evet yakın çevremde kabul ediliyorum. Ama mesela geçenlerde çocukluk arkadaşım vardı durumumu bilen. Bir olay yüzünden tartıştık ve sonunda benimle dalga geçer gibi kimliğimdeki (kadın) ismimi kullandı bana. Yani beni incitebileceği en son noktaydı benim için bu. Yani, iyiyken iyi de bir tartışma anında tabii ki bu durumu yüzüme vuran çok arkadaşım da oldu. 2-3 arkadaşım benim yanımda gezdikleri için yanlış anlaşıldıklarını söyleyip benimle ilişkilerini kestiler ki bunlar 10-12 senelik arkadaşlarımdı.

 

  • Arkadaşların haricinde toplumun fiziki görünüşün dolayısı ile sana karşı tavrı nasıl?
  • Şu an göğüslerimi sardığım için kimse tarafından anlaşılmıyor diye rahatım.

 

  • Göğüslerinin görünme ihtimali olan, deniz kıyısı gibi yerlere gidiyor musun?
  • Denize maalesef kimsenin olmadığı yerlerde t-shirtle giriyorum.

 

  • Sence devletin cinsiyet kimliği temelli ayrımcılığa/şiddete karşı koruyucu yasaları olmalı mı?
  • Kesinlikle olmalı. Nasıl ki devletin kendilerini ‘normal’ gören insanları koruyan bir yasası varsa bizi de koruyan bir yasal düzenlemesi olmalı.

KIZ ARKADAŞIMIN ABİSİNDEN FİZİKSEL ŞİDDET GÖRDÜM

  • Şimdiye kadar cinsiyet kimliğin dolayısı ile ayrımcılığa veya şiddete maruz kaldın mı?
  • Evet, mesela eski kız arkadaşımın abisinden fiziksel şiddet gördüm, dayak yedim. Kendisi polisti ve onu şikayet etmeye bile korktum. Kimi kime şikayet edeceksin, bir polis bile bunu yapıyorsa…

 

 

  • Neydi sorun, ne olmuştu ki durum şiddet kullanılmasına kadar varmıştı?
  • Benim kız arkadaşımla olan ilişkimizi biliyorlardı. 5 sene çıkmıştık. Sürekli uyarıyordu beni. Hatta birkaç kez anneme gidip beni öldüreceğini, asacağını, keseceğini söyleyerek tehditte bulunmuş. En sonunda biz ayrılmayınca da beni dövdü ayrılalım diye. Daha önce kız arkadaşıma da şiddet uygulamış ama olmayınca bana da şiddet uygulamayı seçti. Tek sebebi de ben ailelerinin ismini kirletiyormuşum.

 

  • Tek suçunuz düzenli bir ilişkiyi sürdürmekti öyle mi?
  • Evet, suçumuz sevmek ve ayıbımız da benim yanlış bedende olmam. Çünkü onlara göre bu sapık bir ilişki. Zaten kimse bizim durumumuzdaki insanların sevdiğini falan düşünmüyor sadece cinsellik (seks) olarak bakıyorlar olaya.

 

  • Topluma iletmek istediğin mesajın var mı?
  • Şunu söylemek istiyorum toplum için. Bulunduğumuz bedene değil yüreğimize baksınlar. Bu durumda çocuğu veya akrabası da olabilirdi. Kimse bizi dışlamasın. Bu yüzden çok göç etmeyi düşündüm. Bazen anlayamıyorum insanlarımızı, hırsızı katili bile toplum affedebiliyor ama bizi cinsiyet kimliğimizden dolayı küçümsemeleri, dışlamaları bir son bulmuyor. Biz, çoğunun ‘adam’ dediğinden daha adamız. Zaten bizi kabul eden bir avuç insan var. Biz insanları kaybetmekten korkarız…

*(Eren, röportajda kullanılmak üzere fotoğraf vermek istemedi, işini kaybetme korkusu yaşadığı için görüntü alınmasına izin vermedi)

 

Adres Kıbrıs

 

KİM, KİMDİR?

 

 

Eşcinsel; kendi cinsine ilgi duyan kişidir. 
Biseksüel; her iki cinse de ilgi duyan kişidir. 
Heteroseksüel; karşı cinse ilgi duyan kişidir. 
Lezbiyen; eşcinsel kadındır. 
Gay; eşcinsel erkektir. 
Travesti; kendi biyolojik cinsiyetinden memnun olan ve karşı cinsin giysilerini giymekten hoşlanan kişidir. 
Transseksüel; kendi biyolojik cinsiyetinden memnun olmayıp karşı cinse geçmek isteyen ya da geçmiş kişidir. 
Homofobi; eşcinsellere yönelik kaygı, korku ya da nefret olarak tanımlanabilir.

 

Tags:

Comments are closed