19 Ağustos 2011 tarihinde Mağusa’da yaşanmış olan insanlık dışı tecavüz olayını medyadan korku ve dehşet içinde takip etmiş bulunmaktayız. Yaşanmış olan üzücü bu olaydan hem devlet hem de toplum olmak üzere herkes sorumludur. Her devlet kendi sınırları içerisindeki tüm bireylerin güvenliğini sağlamakla yükümlüdür.
Ne var ki, yasalarımızın kadın ve de erkekleri şiddet, taciz ve tecavüze karşı korumada yetersiz olduğu gün gibi ortadadır. Bir insanın en temel hakkı olan vücut bütünlüğü hakkı ihlal edilmişken, suçluların ‘ırza geçme’ (ırz:namus) ve ‘doğaya aykırı cinsi münasebet’ (anal seks) suçlarından yargılanacak olmaları, ülkemiz yasalarının insan odaklı bakış açısından ne kadar uzak olduğunu göstermektedir. Bu tür suçların toplumsal normlar bağlamında “namus” değerleri kisvesi ile yargılanması insan hakları alanında ne kadar da geri kalmış olduğumuzu göstermektedir. Yaşanan bu mağduriyetin devlet ve toplum tarafından nasıl telafi edilmeye çalışılacağı merak konusudur. Hal böyleyken toplum ve medyanın çarpık bakış açısı ile umursamaz tutumu şiddet, taciz ve tecavüz mağduru bireyleri bir ‘kurban’ psikolojisi içine itmektedir. Mağdurun psikolojik durumu göz önünde bulundurulmaksızın bazı yayın organları tarafından yaşanan olayın pornografik bir hikaye tarzında anlatılmış olması kabul edilemez bir durumdur. Medyanın kullandığı dil tecavüz fantezisini besler bir şekilde cinsiyetçi söylemlerle donatılmıştır. Haberin dilinde kullanılan tabirlerin 1970 sonrası Türk sinemasında kullanılan ‘tecavüz’ temalı filmlerden farksız olduğunu ve tecavüzü özendiren yapıları dolayısı ile çok büyük rahatsızlık yarattığını düşünüyoruz.
Başı boş, sığ, duyarsız ve toplumsal cinsiyet eşitliğini gözetmeden yazılan bu şekildeki haberlerin sonunun gelmesini beklemekteyiz. Medyada kullanılan bu yıkıcı dil için sorumlu olan başta yönetim ve editörlerin ardından ise yazarların özellikle ‘mağdur’ birey olmak üzere bütün toplumdan özür dilemesini ivedilikle talep etmekteyiz. KKTC Meclisi’ni ivedilikle bireyin bedensel bütünlüğüne ve dokunulmazlığına saygı göstermeyen; şiddet, taciz ve tecavüzü önlemede yetersiz kalan Ceza Yasası’nı ivedilikle çağdaş hukuk normları çerçevesinde revize etmeye davet ediyoruz. Homofobiye Karşı İnisiyatif Derneği olarak, toplumumuzda bu konudaki farkındalığı artırmak umuduyla üstüne basarak belirtmek isteriz ki, hiç kimse hiç bir şart altında tecavüze uğramayı hak etmez ve hiç kimsenin bir başkasının beden bütünlüğü ve dokunulmazlığı hakkını hiç bir şart altında ihlal etmeye hakkı yoktur.
Comments are closed