Kıbrıs’ın kuzeyinde, İngiliz Koloni döneminden kalma Fasıl 154 Ceza Yasası’nın eşcinsel (hemcins) ilişkileri ‘doğaya aykırı ilişki’ çerçevesinde suç kapsamına sokan 171. maddesi insan haklarını ihlal etmeye en etkin şekilde devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda bu yasa bağlamında tutuklanmaların gerçekleşmesi, yasanın hala uygulamada olduğunu acı bir şeklide hatırlatmışken, ‘KKTC’ devleti insan hakları ihlalleri listesine bugün bir yenisini daha ekledi. Cuma sabahı çeşitli yayım organlarından alınan bilgilere göre, Kıbrıs’ın kuzeyinde ‘doğaya aykırı ilişki’ bağlamında üç kişi daha tutuklandı. Tutuklanan üç kişiden ikisinin gözaltı sırasında polis şiddetine maruz kaldıkları bilgimize gelmiştir. Bu hiçbir durumda kabul edilemez olmakla beraber bireylerin en temel insan haklarından birinin daha ihlalidir. Olayın işkence boyutuyla ilgili takipçi olacağız.
Medya kurumları da devlet eliyle yani yasa yoluyla normalleştirilen insanlık suçuna ortak olmaya geçmişteki gibi devam ediyorlar. Tutuklananların isimlerini, mesleklerini, fotoğraflarını deşifre etmekle kalmayan bazı kurumlar, insan haklarının savunuculuğunu yapmak yerine, bu ihlalleri görmezden gelip homofobiyi besleyici yorumlarla gündemi çarpıtıyorlar. Ayrıca, kişilerden birinin 17 yaşında olduğu öne çıkarılmaya çalışıp kamuoyunun görüşü şekillendirilmeye çalışılsa da, biliyoruz ki ülkemizde kadınların cinsel ilişkiye rıza gösterme yaşı yasal olarak 16 olarak belirlenmiş olsa bile, erkek bireyler için böyle bir yaş sınırlaması yasalarda yer almamaktadır. Bu da bize dolaylı yoldan yürürlükte olan ceza yazasının bireylerin vücut bütünlüğünü değil, toplumun ‘ahlakını’ korumayı hedeflediğini gözler önüne sermektedir. Buradaki odak noktası yaş değil, cinsel ilişkiye rıza olmalıdır. Dolayısıyla bu bahsi geçen kişiler, ve ilerde aynı şekilde gelişebilecek olaylarda başka kişiler yargılanacaksa, insan hakları ve rıza çerçevesinde yargılanmalıdır, mağdur olan kişiler olaya müdahil ise onlar da ‘suçlu’ olarak teşhir edilmemelidirler.
Homofobik devlet istemiyoruz! Derhal devlet eliyle işlenen bu yasal suçun düzeltilmesi adına Ceza Yasası’nın 171. Maddesinin kaldırılmasını, yasalara açık bir şekilde eşitlikçi ve özgürlükçü maddelerin eklenmesini, tutukluların serbest bırakılmasını, ve yıllardır nefreti besleyen bu ve benzeri yasaların hayatlarına dokunduğu insanlardan özür dilenmesini talep ediyoruz!
Homofobik medya istemiyoruz! Nefret söylemlerini besleyen medya kurumlarına ve yazarlara karşı önlem alınmasını, gazetecilik etiklerinin haber yazarken temel alınmasını, ve sevginin değil nefretin suç sayılmasını talep ediyoruz!
Bu bağlamda bugün bütün duyarlı kişileri, aktivistleri, insan hakları savunucularını sessiz kalmamaya ve 17 Ekim 2011 Pazartesi, saat 9’da Mahkemeler karşısında bu yasaya karşı tepkimizi ortaya koymaya çağırıyoruz.
İmzalayan Örgütler:
YKP-fem, Homofobiye Karşı İnisiyatif Derneği, Feminist Atölye, Toplumsal Cinsiyet ve Azınlıklar Enstitüsü, Post Research Institute, Yeni Kıbrıs Partisi, Aktivist Düşünce Topluluğu, Kıbrıslı Gençlik Platformu, Shortbus Movement.
Comments are closed