Kıbrıs’ın kuzeyinde İngiliz Koloni İdaresi döneminden bu yana halen yürürlükte bulunan, her geçen gün gelişen ve çağdaşlaşan hukuk anlayışı ve özellikle evrensel kabul görmüş insan haklarına rağmen güncelliğini yitirmiş uygulanabilirlik ve bilimsellikten uzak kararlardan oluşan K.K.T.C. Ceza Yasası’nda tadilat yapma zorunluluğu son günlerde gerçekleşen olaylarla bir kez daha gözler önüne serilmiştir.
14 Ekim 2011 Cuma sabahı çeşitli yayın organlarından edindiğimiz bilgilere göre, Kıbrıs’ın kuzeyinde ‘doğaya aykırı ilişki’ suçu öne sürülerek 3 kişi daha tutuklanmıştır. Tutuklanan bu kişilerden ikisinin gözaltı sırasında polis şiddetine maruz kaldıkları bilgimize gelmiştir. Sözkonusu olayın öne sürülen işkence boyutunun takipçisi olacağımızı bildiririz. Yaşanan bu olaylar hiç bir durumda kabul edilemez. Bireylerin cinsel yönelimleri bahane edilerek tutuklanmaları, en temel insan haklarından birinin ihlalini oluşturmaktadır. Ne yazık ki ülkemizdeki çoğu medya kurumu, devlet eli ve yasa yoluyla olağanlaştırılan, fakat aslında bir insanlık suçu olan bu “cezai” durumun “yasallığını” desteklemektedir. Medyanın ezici çoğunluğu tutuklan kişilerin isimlerini, mesleklerini, fotoğraflarını deşifre etmekle kalmayıp, insan haklarını savunmak yerine ihlalleri görmezden gelerek homofobiyi destekleyen yorumlarla halkı kışkırtmaya devam etmektedir.
Buna ek olarak, “olay”a müdahil kişilerden birinin 17 yaşında olduğu öne çıkartılarak kamuoyu yönlendirilmeye çalışılsa da, ülkemizde kadınların cinsel ilişkiye rıza gösterme yaşının yasalarla 16 olarak belirlenmiş olduğunu, erkekler için ise herhangi bir yaş sınırlamasının olmadığı bilinmektedir. Bu gerçek ise yürürlükte olan ceza yazasının bireylerin vücut bütünlüğünü ve güvenliğini değil, toplumun “ahlakını” korumayı hedeflediğini açıkça gözler önüne sermektedir. Yasalarda bireylerin korunmasına yönelik olan kriter sadece yaş değil, cinsel ilişkiye rıza olmalıdır. Dolayısıyla cinsel eylemlerin konu olduğu iddialar, insan hakları ve rıza yaşı ve bireylerin kişisel hakları çerçevesinde yargılanmalı, olaya müdahil mağdur kişiler ise ‘suçlu’ olarak teşhir edilmemelidirler.
Homofobiye Karşı İnisiyatif Derneği olarak, yaşanan bu son olayla birlikte Fasıl 154 Ceza Yasası’nın 171. Maddesinin ivedilikle değiştirilmesi gerekliliğini geçmişte olduğu gibi bugün de savunmaktayız. KKTC Devletini ve tüm siyasi partileri bu yasayı – Anayasa Mahkemesi’ne havale edilmiş ve daha önce tarafımızca kendilerine iletilen “Ceza Değişiklik Yasası” önerisi doğrultusunda – ivedilikle düzenlemeye davet eder, KKTC’nin Avrupa’da “devlet eliyle homofobi uygulayan ülkeler” listesinden çıkarılması için temel insan haklarına sadık kalarak yasalarını güncelleştirmesi yönünde gerekli adımları atması gerektiğini yeniden vurgularız . Bu ülkede yaşayan her vatandaşın doğuştan sahip olduğu insan haklarının korunmasının devletin yükümlülüğü ve garantisi altında olması gerektiğine yürekten inanıyoruz. Bu bağlamda bütün duyarlı kişileri, aktivistleri, insan hakları savunucularını sessiz kalmamaya ve 17 Ekim 2011 Pazartesi, saat 09:00’da Mahkemeler karşısında halen yürürlükte olan bu yasaya karşı tepkimizi ortaya koymaya çağırıyoruz.
Comments are closed