“Öncelikle geldiğiniz için teşekkür ederiz. Bugün burada lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve intersekslerin çalışma hayatlarında yaşamış oldukları cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılık ile ilgili toplanmış bulunmaktayız. Bu bağlamda, öncelikle kamu kurum ve kuruluşlarına gönderdiğimiz bilgi edinme dilekçelerinden bahsedip daha sonra da bu konuda ne gibi önlemler alabileceğimizi ve taleplerimizi konuşacağız. Bilgi talep edilen çeşitli kurumlardan beş tanesi dilekçelerimize yanıt vermiştir. Bu kurumlar arasında; Sağlık Bakanlığı Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi, Başbakanlık Personel Dairesi Müdürlüğü, Dışişleri Bakanlığı, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Polis Genel Müdürlüğü, KKTC Cumhuriyet Meclisi Genel Sekreterliği bulunmaktadır. Kuir Kıbrıs Derneği olarak çalışma hayatında, eşcinsel, biseksüel ve translar olarak hem yoğun bir şekilde ayrımcılığı, hem de bunun görünmez kılındığını deneyimlemekteyiz. Çalışma hayatında cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılığa maruz kalınması ve işten atılma endişesiyle LGBTI’ler olarak cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğimizi gizlenmek zorunda kalmaktayız. Ayrıca, kamuda çalışan trans kadın ve erkekler cinsiyet geçiş sürecinde ciddi hak ihlallerine uğradığı bilgimizdedir. Tüm bunlar doğrultusunda, kamuda çalışan LGBTI’lerin cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelinde ayrımcılığa uğraması durumunda ve cinsiyet geçiş süreçlerindeki haklarına dair sorular sorulmuştur. Cevap gönderen tüm kurumlar cinsiyet geçiş ameliyatı sonrasında çalışanlarının hiçbir ayrımcılığa uğramayacaklarını belirtmişler, birçoğu da bunun işten atılma sebebi olamayacağının ve ameliyat süreçlerinde de yasal izin haklarından faydalanabileceklerinin altını çizmiştir. En detaylı ve net cevap veren kurumlar arasında olan Personel Dairesi Kamu Görevlileri Yasasının 16. Maddesinde bulunan İyi İdare Yasasının 6. Maddesi doğrultusunda ayrımcılık yasağının cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılığı da kapsadığını açıkça belirtmiştir. Bu dairenin yanı sıra Cumhuriyet Meclisi ve Dışişleri Bakanlığı böyle bir uygulamanın olması durumunda disiplin işlemlerinin başlatılması gerektiğini söylemişlerdir. Bir diğer yandan Yataklı Tedavi Kurumlar Dairesi gibi bazı kurumlardan gelen cevaplarda net bir dil kullanılmaması ve ayrımcılıkla mücadeleyi birimlerden sorumlu yetkili kişilerin inisiyatifine bırakılması da keyfi uygulamaların önünü açabilmektedir. Göndermiş olduğumuz dilekçelere gelen cevaplar göstermektedir ki kamu kurumlarında cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılıkların önüne geçilmesi için gerekli olan yasal zemin mevcuttur. Temennimiz bunun pratikte de işlevselliğini kazanmasıdır. Bu nedenle, bu kurumlardan, çalışanlarının haklarının korunması için farkındalık aktivitelerinin artırılması gerekmektedir. Kuir Kıbrıs Derneği olarak, bu temellerde sorun yaşayan ve hakları hakkında bilgi almak isteyen herkesin derneğimize ulaşması için çağrı yapıyoruz. Son olarak, genellikle çok daha ağır koşullarda çalıştırılan, özel sektör emekçilerin de cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılıklardan muaf olmadığının altını çizerek tüm talep ve çağrılarımızı özel sektör emekçileri için de yinelemek istiyoruz. ”
Comments are closed