3 yıl önce, 27 Ocak’ta, Fasıl 154 Ceza Yasası’dan erkekler arası eşcinsel ilişkiyi suç kapsamında değerlendiren maddeler kalktı. Bunların yerine, cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği dolayısıyla bir kişiye veya o cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliğine sahip olanlara yönelik olarak ondan nefret edilmesini, onun aşağılanmasını veya küçük düşürülmesini sağlamak amacıyla zem ve kadih suç sayıldı, ve bunun basın, yayın veya internet medyası dahil olmak üzere sosyal medya araılığıyla yapılmasının ağır bir suç sayılması öngörüdü. Aynı zamanda cinsiyet, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine yönelik önyargıi veya nefreti dolayısıyla psikolojik veya ekonomik şiddet uygulama veya bu sebeplerle kamu hizmetlerine erişimde ayrımcılık yapma suç kapsamına alındı.
Yasa’nın değişmesi önemli bir adım olsa da, bugün, hala, lezbiyenler, geyler, biseksüel ve transeksüellere yönelik ayrımcı şiddetin varlığı yadsınamazdır. Değişen yasa maddeleri nefret söylemlerini cezalandırmada yetersiz kalmaktadır. Geötiğimiz yıl içerisinde dernek olarak, gerek 17 Mayıs Uluslararası Homofobi Karşıtlığı Günü etkinlikleri çerçevesinde görünür olmamız akabinde, gerekse de salt eşcinsel varoluşların dillendirildiği billboard farkındalık kampanyası sırasında deneyimledik. Bireysel ve örgütsel maruziyetler ve yasayı uygulamakla yükümlü mercilerin kayıtsızlığı göz önüne almdığında, homofobinin ve transfobinin, yasal düzenlemede oldugu gibi toplumsal düzeyde de, nefret, şiddet ve suç ilişkili bağlammda ele alınması ve anlaşılması gereği aşikardır.
Özgürlük ve varoluş mücadelemizin Ceza Yasası değişikliği en önemli kazanımlarından biridir. Ancak, yaşananlar bize daha yürüyecek uzun bir yolumuzun olduğunu söylemektedir. Taleplerimiz ise açıktır; hiçbir insanin hemcinsini sevdiği, kendisini doğduğu cinsiyetinden farklı olarak tanımladığı veya ikili cinsiyet kalıplarına sığmadığı için hakarete maruz kalmaması, işinden atılmaması, tacize, tecavüze uğramaması, doktor muayenesinden kovulmaması, dolapların içinde yaşamaya zorlanmaması, kısaca kendi olabilmesidir. Mücadelemiz özgürce varoluş, önyargılardan, nefretten arınmış bir hayat içindir.
Ceza Yasası’nda erkekler arası escinsel ilişkinin suç olmaktan çıkarılmasına dair yapılan değişikliğin üçüncü yılında, #27ocakda #nefretdegismedi #nedegisdi sloganları ile bu hafta Kuir Kibrıs olarak düzenlediğimiz kampanyayı 27 Ocak 2017, Cuma günü Kıbrıs Türk Mimar Mühendisler Odası Birliği Lefkoşa Lokalinde, saat 19.00’de “NEFRET DA DEĞiŞiR” isimli panelle sonlandırıyoruz. Panelde, nefret söylemi, nefret suçları ve ayrımcılıkla nasıl başa çıkılabileceği, gerek hukuksal yönden gerekse pratikte LGBTİ hak sahiplerinin insan haklarının ihlal edilmesini önlemek için ne gibi adımların atılabileceği tartışılacak.
Panel, Kuir Kıbrıs aktivisti Faika Deniz Paşa moderatörlüğünde, Turkiye’den KAOS GL Dernegi avukatı Hayriye Kara’nın nefret söylemi ve ayrımcılığın hukuksal boyutunu anlatmasıyla başlayıp, Dayanışma aktivisti Mustafa Öngün’ün insan hakları ve hukuk ilişkisinin sosyolojik boyutunu incelemesi ile devam edecektir. Son olarak da Kuir Kıbrıs aktivisti Filiz Bilen, Ceza Yasası Değişikliği öncesinden başlayarak günümüze kadar yaşanan süreci ve hayatımızdaki etkilerini anlatacaktır.
Yasalar değişti, sıra bunları uygulaması ve ihlal etmemesi gerekenlerde…
Comments are closed