Ceza Yasası’nın Değişiminin 6. Yılında Savunuculuk Çalışmalarına Kaldığımız Yerden Devam Edeceğimizi Duyururuz!
Homofobiye Karşı İnisiyatif (HOKİ) olarak 2008 yılında başlayan lezbiyen, gey, biseksüel, trans, insterseks ve artı (LGBTİ+) hak savunuculuğu mücadelemiz, Ceza Yasası’nda “Doğaya Aykırı Cinsi Münasebet” tanımının 27 Ocak 2014 tarihinde yapılan değişiklikle kaldırılması ve eşcinsel erkekler arasındaki ilişkilerin suç sayılması yönündeki uygulamaların da son bulması şeklinde kazanımlar elde etmiştir. Çeşitli savunuculuk çalışmaları sayesinde 6 yıl boyunca yapılan bu yasal değişiklikte mevcut çağ dışı kalmış maddelerin yerine; cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliğinden dolayı bir kişiye veya o cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliğine sahip olanlara yönelik ondan nefret edilmesi, onun aşağılanması veya küçük düşürülmesi zem ve kadih suçu sayıldı. Ayrıca bunun basın, yayın veya internet medyası dahil olmak üzere sosyal medya aracılığıyla yapılmasının ağır bir suç sayılması şeklinde düzenlemeler yapıldı.
Yapılan değişikliklere rağmen yıllar içinde Kuir Kıbrıs Derneği olarak yaptığımız gözlemlere göre değişen yasa maddeleri nefret söylemini cezalandırmada yetersiz kalmaktadır. Şu sıralar, KKTC Cumhuriyet Meclisi, Hukuk, Siyasi İşler ve Dış İlişkiler Komitesi Ceza Yasası’ndaki bazı maddelerin değişmesi üzerine görüşmeler yapmakta ve bunlarında da Nefret Söylemi özelindeki 171. madde yer almaktadır. Bu görüşmelerin düzenlendiği Komite’de, Kuir Kıbrıs Derneği olarak bizlere de yer verilmesini önemsemekte ve Komite’nin attığı adımları yakından takip etmekteyiz. Fakat LGBTİ+’ların insan haklarına eşit erişimi için uzun yıllar mücadele eden bir dernek olarak belirtmek isteriz ki ülkemizde hak ihlalleri çeşitli alanlarda devam etmekte ve yapılacak olan değişiklikler olumlu yönde bir adım olsa da hak ihlallerinin önlenmesi ve tüm LGBTİ+’ların insan haklarına eşit erişimi için yapılan değişikliklerden daha fazlasına ihtiyacımız vardır.
Kuir Kıbrıs Derneği olarak tüm bu değişikliklerin gerçekleşmesi ve aynı zamanda da toplumdaki farkındalığın artırılması için Renklerin Çeşitliliği ve Hayat Projesi adlı iki proje yürütmekteyiz. 2019 yılında başlayan iki proje kapsamında; yasal mevzuatların taranması ve hak ihlallerinin araştırılması, LGBTİ+ seks işçilerinin durumu ve sosyal hizmetlere erişimde yaşanan sıkıntıların haritalandırılması, LGBTİ+’lara ücretsiz psikolojik, hukuki ve sosyal danışmanlık hizmetlerinin sağlanması, eğitimler, bilgilendirme oturumları ve savunuculuk faaliyetleri gibi aktiviteler yer almaktadır. Özellikle geçen yıl başlayan ve önümüzdeki aylarda tamamlanacak olan, LGBTİ+ seks işçilerinin durumlarının cinsel sömürü ve insan ticareti bakış açısı ile durum analizi ve hukuki anlamda yasal mevzuattaki boşlukların raporlanması, bu yıl başlayacak olan diğer çalışmalar ise yerel mevzuat taranması ve uluslararası mevzuatlar ile uyumlama için gerekli önermeler ve boşluk analizi çalışmalarının yanı sıra LGBTİ+’ların sosyal hizmete erişimlerinin araştırılıp yerel mevzuata yönelik eksikliklerin raporlanması, stratejik davalama ve savunuculuk ziyaretleri ile yasal boyuttaki düzenlemelerin iyileştirilmesi hedeflenmektedir. Tüm bu kapsamda yasal mevzuatların değişikliği ile birlikte toplumsal farkındalığın artması için mücadeleye devam edeceğimizi ve insan haklarından taraf olan herkesi dayanışmaya çağırdığımızı belirtiriz.
//son
Comments are closed